Bir dede torununun elinden tutmuş çıkmış İş Bankasına doğru gidiyor. Hep olur ya bankalar bir araya toplanır aynen bu durum geçerli. Etrafta bir sürü banka ve önlerinden geçerek tatlı tatlı yürüyorlar. Dedemiz görmüş geçirmiş çok yaşlı değil…torun al al yanaklı ilkokul çocuğumuz biraz oyuncu biraz saftirik ama en önemlisi tatlı mı tatlı bir çocuğumuz. Saçlar havaya dikilmiş üstünde mavi beyaz havalı bir t-shirt giymiş “my bayk” yazıyor (iş bankası renkleri tabi). Dedemizin ceketi var tatlı kahve tonlarında ama ne hikmetse mendili yine mavi beyaz göze çarpıyor. Yani ikisi de pırıl pırıl biri yeni nesil gelecek biri tarih benlik yol gösteren…
İş bankasına giriyorlar ve tabi ki güler yüz el sallama …hızlıca geçiyor bu sahneler… işini hallederken dedesi bizim ki etrafı süzüyor. Çok özel bir şey ararmış gibi? Üzüyor etrafı. Çalışanın gülümsemesi, iş yapılırken kullanılan bilgisayar, duvarda ki kampanya (günden neyse o konur) sanki kafasında bir soru var ve cevabını arıyor çocuğumuz. Çıkarken slmlaşmalar tekrar ve gülen yüzler. Dedesi elinden tutuyor ve yürüyorlar…bizim ki dayanamıyor ve baklayı çıkarıyor
“ya dede bu kadar çok banka var sen hep iş bankasına gidiyorsun.” kafasındaki soru ortaya çıkıyor sonunda oğluşumuzun.
o sırada dedesi onu sürpriz yapacağı yere getiriyor ama daha ekrana girmiyor geldikleri yer. omuzlarından tutarak çömeliyor dedesi, göz göze geliyorlar…
“bak şimdi sana aldığımız ilk bisikletini hatırlıyor musun ? ”
çocuğumuz hayal ediyor. biraz dandik bir bisiklet. şu yanlarına 2 teker daha konanlardan. Dengesini sağlayamıyor giderken, ayrıca aynası var oğlumuz düzeltiyor tık tekrar düşüyor düzeltiyor düşüyor. oğlumuz hayalinde pek memnun değil…
“evet” suratı ekşi oğlumuzun.
“peki geçen aldığımız bisikletini hatırlıyor musun? Şu annenin hiç sevmediği?” gülümseyerek sorar dede.
çocuğumuz tekrar hayal ediyor. Bu sefer biraz daha büyük bir bisiklet daha havalı renkleri falan. neşeyle koşuyor bizimkisi binmeye başlıyor …daha göz boyamaca yani ilkine göre …ama tam pedalları çevirirken zincir atıyor ve beyaz pantolonu yağ içinde kalıyor. eve geldiğinde annesi karşılıyor, üstü başı yağ …
“hatırlamaz mıyım üstüm başım yağ olmuştu annem kızmıştı bu nasıl bisiklet diye”
“Tamam şimdi dön arkanı bakalım. Sana bir sürprizim var…”
Geldikleri yer tam o sırada arkalarında kameraya giriyor. Bisikletçi ama ismine dikkat “Bisikletimi Yeniden Yarat Usta”… hemen kapıda usta karşılıyor ve ağır çekimde yeni bisikleti geliyor. Şu harley davidsonun araba kılıklı motorları var ya ondan geliyor…
Bizim çocuk şok… Usta konuşuyor
“her şeyiyle bize ait…şimdi de sana ”
çocuğumuz hayal ediyor. Mahallede ağır çekim bu yeni bisikletle ilerlerken güneş gözlüğü takmış. arkadaşları kızlar hayranlıkla bakıyor… içine kurulmuş süper rahat…
Dedesi konuşuyor
“diğer bisikletlerini düşün…işte bu da İş Bankası…anladın mı şimdi bakalım neden gönlümüz İş Bankasında”
Çocuğumuz hayranlıkla kafasıyla onaylıyor..
Reklam Sloganı
Reklam sesi geliyor İş Bankasının dev ikiz kuleleri ve harika dalgalanan Türk bayrağı görünürken:
“Dünyanın saygısını kazanan Türk markası. İş Bankası” ya da
