Recai evin tek oğlu. 11-12 yaşlarında. Temiz yüzlü, hafif fırlama tipli ama çok zeki olduğundan. Çok büyük bir derdi var. Aslında 2 derdi var.
Reklamda balon çıkıyor pıt diye kafasında üstünde şu yazıyor: “1 Derdim Var: Ahh nerde o eski bayramlar. ” Balonun içinde Recai ağır çekim kendinden geçiyor çünkü havada her yerde bayram harçlığı uçuşuyor. Odanın içi yaşlı insanlarla dolu para veriyorlar ama bir kişi dikkat çekiyor. Somurtarak oturuyor.”
2 Derdim Var: Onlarla yaşayan Anneannesi var ama o da süper cimri. İlk bulutta somurtarak oturan o. Para gani, kendine gelince her türlü ohooo neler neler. Ama işte başkası olunca torun bile yok yani vermek istemiyor. Bu bayramda anneanne çok keyifli. Dokunmak yok, para alışverişi yok. EŞİTTİR BAYRAM HARÇLIĞI YOK!!
Recai işte odasında çalışma masasında masa lambası açık bunu düşünüyor. O arada anneannesi odanın kapısından geçerken göz göze geliyorlar pis pis sırıtıyor :)) Anneannenin üzerinde t-shirt var “Ay lav keş” yazıyor. (hahahah kendi kendime güldüm reklamda bu yok) Cingöz bir şey bu Recai. Kafayı kullanıyor tabi ve bir bakıyorsun çizimler taslaklar bir şeyler üzerinde çalışmaya başlıyor. O andan itibaren çalışırken yani elinde kalem masaya gömülmüş, Recai’nin üzerinde MasterCard t-shirtü var. Masanın üstünde de kutu gibi bir şeyin çizimleri. Kumbara gibi ama bildiklerimizden değil :)) Şunun daha havalısı, küçüğü…
Bayram sabahı oluyor. Recai annesinin yanında babası da orda odak noktası dışında. Anneanne bekleniyor tabi. evin büyüğü sonuçta ama cimri yani :). Recai annesiyle konuşuyor beklerken. “Bak olum sakın para falan yok kim bilir kaç kişi elliyor o parayı. Tamam mı akıllı oğlum benim. Ben sana bayram hediyeni alırım babanla.” Recai odaklanmış, bir şey demiyor. Tam o sırada zaten anneanne arkadan sızmış bile odaya, yavaşça yanlarından geçiyor. Bayramlaşma oluyor baba sonra anne derken sıra Recai’de. Anneanne şişmiş kocaman bir cüzdan çıkarıyor ve çıt diye bir açıyor kartlar şık şık şık paralar hatta toplu iğneyle reşat altını tutturmuş cüzdana. Tam para çıkarır gibi yaparken annesi “yok yok anne aman şimdi malum” diyor. Anneanne bommbaa keyifli cüzdanı kapama işlemine geçerken şakkkk Mastercard yere düşüyor. Yakın çekim tabi karta!! Recai fırlıyor
“Anneannecim iyi bayramlar. A o mastercard mı?”.
“aman da neler bilirmiş cingöz seni” “büyü senin de olur gelecekte”
“keşke evet gelecekte. Şans getirmek için kumbarama kartını sürer misin? Belki ben de gelecekte senin gibi olabilirim”
masum Recai kutuyu uzatıyor.
“aman kart mart sen daha çok küçüksün, hem o nasıl kumbara deliği falan olsa da para atıverirdim neyse getir hadi getir bakıyım oyuncağını çocuk aklı işte nereye süreyim oldu merhem mi bu (gülüyor rahat para vermedi yırttı ya keyfi bomba) gelecekmiş hahah benim gibi olacakmış hahah çocuk aklı işte” Masterkart zoom makinaya deyerken…
Derken makinadan elektronik bir ses duyulur. İyi bayramlar ve çok teşekkürler. 200 lira Recainin hesabına aktarıldı bile.
Recai kısık gözleriyle anneanneyi bulurken üzerinde mastercard priceless t-shirtü var yine. ağır çekim… anneanne şokta hiç bir şey anlamadı ama 200 lira tam 200 lira gittii üzüntülü. Üzerindeki t-shirtte “my wallet my money” yazıyor. (hahahah gene kendim güldüm reklamda yok)
Reklam Sloganı
Mastercard ekrana geliyor ve şu duyuluyor havalı bir sesten. “Geleceğin bir adım ötesinde!”
